Progressive Rock

Progressive Rock

3 Aralık 2010 Cuma

Anglagard - Hybris


Son zamanlarda iyice saçmalamaya başladığımın farkına varıp kendimden utandım bugün. Bu sebeple geyiği bir kenara bırakıp size çok bomba bir albümden bahsedeceğim. Hatta gayet açık yüreklilikle şimdiye kadar tanıttığım en iyi albüm olduğunu da itiraf edebilirim.


Öncelikle isveçli ve Anglagard gibi ürkütücü bir isime sahip olmaları sizi korkutmasın. Anglagard yok olup tekrar küllerinden doğan bir tarzın, progressive rock'ın, yeni adıyla neo-progressive rock'ın en başarılı örneklerinden biriydi.

Progressive müziğin 80'lerdeki korkunç düşüşü, synth-pop, disco, rap, thrash, glam ve grunge müziğin yükselişi insanların da artık müziği müzik olduğu için değil inanılmaz derecede faydacı bir yaklaşımla sömürme isteğinin bir sonucuydu şüphesiz. Artık oturup bir albüm dinlemiyordu insanlar, Mtv'de bir klip izlemek, dans etmek ve yemek yerken dinlemek için kullanıyorlardı müziği.

Henüz 17-18 yaşlarında 6 tane isveçli delikanlı bu soğuk ülkenin kendine has tınılarını da kaybetmeden çok sevdikleri bir müziği yapmak isterler. Abileri Marillion ve Rush'ın izinden gitmektense biraz daha geriye King Crimson'lara Genesis'lere uzanmak istemişler. 1992 yılında Hybris adı altında üzerine grup dağıldıktan sonra bile uzun süreler konuşulacak bir albüm yapmayı başarmışlar.

Jordrok (Taşduman) adıyla Mike Rutherford'u kıskandıracak bir piyano introsuyla girer albüm. Tamamen enstrümantel bu parça ilk dakikasının sonunda gerçek formuna bürünür. Anna Holmgren'in flüt soloları ve kilise orglarıyla coşar da coşar. Hem aksak, hem keyifli, hem de tempolu ve temiz kayıtlı 90'ların başlangıcını kutlayan bir modern progressive şölen şeklinde şarkı bitene kadar sizi kavrar ve bırakmaz.
En favori an: 06:38 Nedeni: O patlayan inanılmaz mellotron

Vandringar i vilsenhet (Şaşkınlık Gezmeleri), aynı tınılarla hatta biraz daha doom metal atmosferiyle sakin sakin başlasa da yine bir flüt solosuyla muhteşem ve aksak bir şova ilerler. Daha sonra sonunda Tord Lindman'ın kendine has sesi duyulur. Şarkının sonlarına gelirken enstrüman hakimiyetlerine ve kalitelerine hayran kalacaksınız.
En favori an: 02:00 Nedeni: Fırtınadan önceki sessizlik daha iyi anlatılamazdı

Ifran klarhet till klarhet (Berraklıktan Berraklığa), kısa bir sakinliğin ardından adeta bir King Crimson girişiyle ve ufaktan viking ezgileriyle Lindman'ın ikinci tip pes vokaliyle buluşur. Uzunca bir akustik gitar - flüt aryasıya ortalarını keyifle geçeriz. Zaten Anglagard'ın etkilendiği 70'ler progressive'inden nihai ayrılış noktası Anna Holmgren'in isveç folkloründen esinlenen flütleridir. Albümün geri kalanı gibi 5 yıldızlı bir şarkı.
En favori an: 05:37 Nedeni: Akılda yer eden muhteşem isveç ezgileri

Kung Bore (Kış Kralı) 13 dakikalık modern bir progressive metal şarkısı. Flüt, bas ve gitarın beraber yürüdüğü anlarıyla, ürkek vokalleri artık aşinalık kazandığımız Anglagard'ın sesi olarak zaten aklımızda yer ettiği için bize tanıdık geliyor. Muhteşem bir orkestrasyon, muhteşem bir senkronizasyonla en ufak bir hatası olmadan 13 dakikayı 2 dakika gibi geçirmek istediğimiz kötü günlerimizde yanımızda oluyor.
En favori an: 07:21 Nedeni: Günlük hayatta düşünmeye vaktimizin olmadığı konuları düşündürtürken 17 yaşında bir davulcudan hayat dersi aldığımız için

Bonus şarkı Ganglat Fran Knaptibble (Knaptibble'den Marş Bestesi) Bir bonus şarkı da bu kadar güzel olabilir. Anglagard'ın büyülü dünyasından çıkıp sıkıcı hayatımıza dönmeden son 7 dakikamızı doya doya yaşayabiliriz. 5 yıldızlı bu albümü ayakta alkışlıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder