Progressive Rock

Progressive Rock

8 Ekim 2010 Cuma

Focus - Hamburger Concerto


Selamın aleyküm sevgilim benim! Hollandanın dağlarından çiçekli ovalarından geldim, yan flüt çalıp yodel yapıyorum! Hocus Pocus isimli başyapıtının 2010 Güney Afrika dünya kupasının Nike reklamlarında kullanılmasıyla bütün dikkatleri üzerine çeken 30 sene önce unutulmuş Focus, zamanında delilik konusunda geldiği noktayla ülkesinin prog-rock sahnesinde gururuydu.

En meşhur şarkıları Hocus Pocus'un içinde yer almadığı, en meşhur albümleri Hamburger Concerto bugünkü "çıkarmadan iki kere" yazı dizimin ikinci başlığını oluşturuyor.



Hamburger Concerto, ismini rahatça telafuz edebildiğim Jan Akkerman'ın geleneksel hollanda müziği tınılarıyla ismini rahatça telafuz edemediğim Thijs van Leer'in yodel jazz füzyonu arasında gidip gelen bir kulak şenliğidir. "Her albüm de şenlik aq" diyenlerinize diyecek sözüm şudur ki "e seçiyoruz da koyuyoruz buraya, allah allaa"

Delicate Musicae sizi korkutmasın. O sadece bir intro. Albümün "ortaçağ'dan günümüze bir yolculuk" temasının olmazsa olmaz girişi.

Harem Scarem, öfkeyle karışık sabırsızlıkla Akkerman'ın gay introsunun bitmesini bekleyen Van Leer patlaması şeklinde başlıyor ve öyle de devam ediyor. Albümün ilerleyen dakikalarında başımıza geleceklere işaret ediyor.

La cathedral de strasbourg, başlarken içimize "Acaba bir tane daha Akkerman tarzı Şovalye zortlatması mı dinleyeceğiz?" diye korku salınırken tarzının belki de ilk örneği bir Ortaçağ Jazz bestesi dinlediğimizi fark ediyoruz ve güvenle başımızı Van Leer'in kocaman göbeğine yaslıyoruz. Islık çalmaya başladığında insan olmadığını fark ediyorsunuz ama umursamıyorsunuz. Eğer daha önce youtube'daki meşhur canlı hocus pocus icrasında yaptıklarını görmediyseniz içiniz biraz daha rahat.

Albümdeki favori parçam "Birth" var sırada. Akkerman'a ettiğim bütün lafları geri aldırtan parça sakin bir girişin ardından muhteşem bir melodiyle gelişme bölümüne geçiyor. Daha sonrası ise doğaçlama flüt ve gitar sololarının en iyi örneklerini içeren bir şair atışmasına dönüşüyor.

Albümün kaset versiyonunun B kısmının da tamamını oluşturan, isim babası Hamburger Concerto var sırada. Albümün ilk yarısının tamamını dengede tutabilecek ağırlığa ve uzunluğa sahip bir konçerto kıvamında kendimizden geçip dinliyoruz. 6 bölümden oluşan şaheserin 1,3 ve 5'inci bölümlerinin Van Leer'e, 2,4 ve 6'ncı bölümlerinin Akkerman'a ait olduğunu söylesem herhalde yazının başından beri bahsettiğim şair atışmasının hayal gücümden çıkma olmadığına inanmaya başlarsınız. Hamburger Concerto, şarkı olanı, Focus'a bir genel bakış niteliği oluşturuyor. Ritüel vokalleri, flütleri, atonal jazz soloları, leziz klavyeleri ve yodelleriyle aşinalık kazanmak için ben daha iyi bir yöntem göremiyorum.

Eğer cd versiyonunu dinliyorsanız ,ki öyle yapıyorsunuz, birth'ün bir yeniden irdelenişi olan early birth'le albüme veda edebilirsiniz. Hatta iyice saçmalayıp 2014 Brezilya için belki Harem Scarem'i seçerler diyerek gündüz düşlerine dalabilirsiniz.

1 yorum:

  1. böyle bişey yok, dinlediğim en iyi saçmalıklardan. dolidaya, dolidaya, dolidaya, dolidaya duppap paaa

    YanıtlaSil