Progressive Rock

Progressive Rock

12 Mayıs 2010 Çarşamba

Styx - Paradise Theater


 Chicago'nun 50'lerdeki akşam aktivitelerinin en önde geleni olan, bu soğuk şehrin insanlarını kaynaştıran görkemli Paradise Theater'ının yükselişi, gerilemesi ve çöküşünü Amerikan kültürünün günlük hayatının, gece hayatının ve eğlence anlayışının 70'lerden 80'lere geçerken kaybettiklerine çok başarılı bir şekilde bağlayan Styx'e, efsane vokalisti Dennis DeYoung'a ve 1981 tarihli Paradise Theater'ına bir bakış atalım.


"Tonight's the night we'll make history" diyerek piyano introsuyla başlamasıyla özellikle hayatı boyunca Queen hayranı olmuş beni anında kendine hapseden bir albümdür Paradise Theater. Albüm boyunca notaların bana hissettirdiklerinin, Dennis DeYoung'ın büyülü sesiyle birleşerek 1991'deki ölümünden beri daha önce duymadığım bir şarkısının piyasaya çıkmasını umutsuzlukla beklediğim Freddie Mercury özlemimi epeyce tatmin ettiğini söyleyebilirim.

80'lere girilmesiyle etkisini yitiren konsept albüm yaklaşımı da görkemli bir finale böylece sahip olmuş diyebiliriz. Tabi Duke'ü de bu finale dahil edebiliriz.

Styx'i maalesef bir çoğumuz gibi Boat on the River'la tanıdım. Bazı versiyonlarında akordeon çalmanın yanısıra şarkıya fazla bir katkı yapmayan Dennis DeYoung'ı tecrübelemek için yetmeyeceği gibi gerçek bir Styx tecrübesi de asla sayılmaz. Bu noktada es geçemeyeceğim bir başka şarkı ancak "Mr Roboto" olmalıdır tabi ki. Orada burada yaptığım Mr Roboto dans şovlarımı izlemiş olanlardansanız, fark edebilirsiniz, ilk dinlediğim andan beri hala beni şok etmeye devam eden, ciddi mi şaka mı anlayamayacağınız kadar eğlenceli ve kaliteli, hatta bir başyapıt sayılabilecek, kötü bir albümde yer almasından başka bir kötü yanı olmayan her an dinlenebilecek bir Styx klasiğidir.

Albümün introsu Chicago Paradise Theater'ın açılış tarihi olan Ad 1928'in hemen ardından Rockin' the Paradise'la rock'n'roll anında sizi saracak. Gerek sözleri, gerek vokal oyunları, gerek notalarıyla bana Queen - Let me entertain you'yu hatırlatan bir şarkı. Styx'le daimi problemim olan koro nakaratlar hariç 5 yıldızlı bir şarkı olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Bu koro nakarat konusu özellikle en progressive albüm diye nitelendirilen "Pieces of Eight"i uzun süre dinledikten sonra beni boğmaya başlamıştı. Ama biraz de eğlenelim, biraz da coşalım, biraz da 80'lerde olduğumuzu hatırlayalım diye bu konuya fazla takılmayacağım.

Hemen sonrasında albümün başarılı single'larından "Too much time on my hands"le Styx'e 1976 yılında üye olan, Beach Boys'dan fırlamış bir sörf çocuğunu andıran Tommy Shaw'ın da kendisini çok başarılı bir şekilde ifade etmesine izin veriyoruz. Her ne kadar albümün tüm şarkılarını Dennis DeYoung söyleseydi kendimden geçeceğimi bilsem de asla bir an önce bitmesini dilediğim bir şarkı değildir.

İnanılmaz bir gitar solosuyla başlayan "Nothing ever goes as planned"ın DeYoung vokallerinin girmesiyle yine coşuyoruz. Adeta bir ska parçası olan bu şarkı koro nakaratları bir yana her zaman sizi mutlu edebilecek bir şarkı. Özellikle Dennis DeYoung'ın "Still got them mother nature's blues" lafıyla giren üflemelilerle yüzünüzde oluşacak gülümsemeden eminim.

Albümün girişinde hevesimizi kursağımızda bırakan "the best of times" bu sefer baştan sona çalacak. Paradise Theater'ın görkemli zamanlarını tarif etmek için yeterli derecede coşkuya sahip.

Lonely People yine akılda kalan melodileri ve üflemelileriyle bir sene sonra piyasaya çıkacak Queen - Hot Space albümünü hatırlatıyor. 4:37'deki DeYoung şovuna da değinmeden geçemeyeceğim.

Yine bir Tommy Shaw şarkısı olan "She Cares"le devam ediyoruz. Grup içinde vokal açısından bu denli kuvvetli bir rakibi olmasaydı adından çok söz ettirecek bir kapasitesi olduğunu da görüyoruz Shaw'ın. Eğlenceli bir yaz şarkısı "She Cares" ama hemen sonrasında albüm epey bir karanlığa gömülecek.

Kokain bağımlılığına verip veriştiren "Snowblind" la üçüncü bir vokalist giriyor çekişmeye. Grubun diğer gitaristi, kurucu üyelerden JY, solo gitar ve vokal becerileriyle grup arkadaşlarının gerisinde kalmıyor. Karamsar bir şaheser olan Snowblind'ın tersten çalındığında satanik mesajlar içerdiğini iddia eden Amerikan muhafazakar örgütlerine Dennis DeYoung'ın verdiği cevap ise mutlaka hatırlanmalı: "Düz çalındığında kulağa hoş gelmesi için ne kadar uğraştığımızı bir bilseler!"

JY'nin vokali bu kadarla kalmasın diyenler için Half-Penny Two-Penny imdada yetişiyor. Ancak maalesef bir Dennis DeYoung şarkısı daha dinleyemeden senemiz tiyatromuzun kapanış tarihi 1958'i işaret edecek.

Söyleyecek bir çift sözü kalan Bay DeYoung onları da "Ad 1958" de sarf eder ve tiyatromuzdan geriye "State Street Sadie"yle Paradise Theater'ın sonsuzluğa yankılanan tınıları kalır.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder